Hazırlayan: Alpin
9-10 Eylül tarihlerinde Japonya'da Sailor Moon üzerine iki önemli aktivite vardı. Bunlardan ilki 9 Eylül tarihinde, Japonya'nın en eski ve en ünlü 3 özel üniversitesinden biri olan Sophia Üniversitesi'nde gerçekleşen bir seminerdi. Seminerde Jay Navok, "Superheroes and The City" (Süper kahramanlar ve Şehir) başlıklı bir sunum yaptı. Sunumunda super kahraman olarak Sailor Moon'u, şehir olarak ise Sailor Moon'un hikayesinin geçtiği Tokyo'yu inceledi ve Amerika'daki Marvel ve DC Comics'in benzer karakter ve mekanları ile karşılaştırdı. Seminere Sophia Üniversitesi'nin sosyoloji, antropoloji ve tarih profesörleri ve yüksek lisans öğrencileri katıldı. Sophia Üniversitesi'nin öğrencilerinin dışına kapalı olan seminere, bu üniversitenin öğrencisi olmadığı halde aldığım özel davet sonucunda uzman sıfatıyla dışarıdan sadece ben katıldım. Katılımcıların bır kısmı Oxford, Cornell gibi üniversitelerden Sophia üniversitesine gelmiş değişim öğrencileri ve hocalarıydı. Katılımcıların çoğu Amerikalı olmakla beraber aralarında birer Slovenyalı, Türk (yani ben) ve İsviçreli de vardı. Jay yaklaşık bir buçuk saatlik bir konuşma yaptı ve aralarda örnek videolar gösterdi. Sailor Moon'u temel alıp diğer Japon ve Amerikan çizgiroman ve çizgifilmleriyle kaşılaştırarak hikayelerdeki mekanların gerçek ve gerçeküstü hallerinin çarpışmasını ve sosyolojik ve psikolojik yönlerini inceledi. Ayrıca konuşmasında konunun otaku kültürüyle olan bağlantıları üzerinde durdu. Ardından da Jay'in görüş ve teorileri yaklaşık 2 saata yakın bir süre tartıştıldı. Bu seminer sayesinde göre Jay'in gelecek sene kasım ayında çıkarmayı planladığı 2. kitabı da şekillenmiş oldu.
Sophia Üniversite'sinin kampüsünün girişi:
Şimdi gelelim ikinci etkinliğe. İkinci etkinlik ise daha önce de katılıp tanıtımını yapmış olduğum "Ami-chan'ın Çay Partisi"nin devamıydı ve 10 eylül tarihinde, yani şans eseri seminerin ertesi gününde gerçekleşti. O tanıtımı henüz okumadıysanız, buraya tıklayarak ulaşabilirsiniz. İlk başta, önceki etkinliğe benzer birşey olacağını düşünmüştüm ama öyle olmadı. İlk olarak, etkinliğin tarihi şans eseri Dilara adlı Sailor Moon seven bir Türk arkadaşımın Japonya'da bulunduğu bir ana denk geldi. Kendisi önümüzdeki yıldan itibaren okul için Japonya'ya yerleşmeyi planlıyor. Önhazırlıklar için bir süreliğine Japonya'ya gelmişti. Sailor Moon'u çok sevdiğini bildiğimden onu da etkinliğe davet ettim. O da Japonya'da yüksek lisans yapmakta olan ama benim daha önce tanımadığım Nuray adlı başka bir Türk arkadaşını çağırmış. Böylece etkinliğe katılacak Türk sayısı 3 oldu. Etkinlik günü ilk olarak ben ve Dilara istasyonda buluştuk. Nuray ve Jay ile de istasyonda buluşacaktık ama ikisi geç kalacaklarını haber verince daha fazla beklemeden Dilara ile beraber etkinliğin yapılacağı yere gittik. Girişte etkinlik içip kayıt yaptırıp ardından etkinlik salonuna girmemizle beraber salonda derin bir sessizlik hakim oldu. Tüm gözler üzerimize dikilmişti. Daha doğrusu Dilara'ya dikilmişti. Kıyafetinde filan bir acayiplik yoktu. Cosplay filan da yapmıyordu. Ama Japonların arasında batılı sarışın beyaz güzel bir kız kendini hemen belli ediyordu. Aslında bunu da bekliyordum. Daha istasyonda beklerken, etkinliğe doğru yürürken bile çevredeki herkes ona bakıyordu. Neyse, Japonları içinde bulundukları şoktan kurtarmak için ve ayrıca Nuray'a telefonla yol tarif etmek için salondan dışarı çıktık. Böyle birkaç kere telefon etmek için salona girip çıkınca Japonlar da yavaş yavaş varlığına alıştılar. Ardından Nuray ve Jay de geldi. Geçen seferki etkinliğe katılmış olan yabancılardan Yosenex o sırada Amerika'da olduğundan, Brad ise unuttuğundan katılamadılar. Maalesef geçen etkinliğin yıldızı olan Jared da bu seferkine katılmadı. Yosenex'in arkadaşı olduğunda ona etkinlik haberlerini Yosenex iletiyordu. Büyük ihtimalle Yosenex Amerika'da olduğundan haber verememişti. Etkinlik başında da Japonlar Jared'î sordular. Ama daha sonra bu seferki etkinlğin yıldızı belli olunca Jared unutuldu. Bu seferkinin yıldızı Dilara olmuştu. İşin ilginç yanı, şovları ve elbisesiyle dikkat çekmiş Jared'in aksine Dilara özel hiçbirşey yapmıyordu. Cosplay yapmadığı gibi elbisesi de normaldi. Ama farklı olduğu belli oluyordu. Üstelik uzun sarı saçlarıyla da isterse muhteşem bir Usagi cosplay yapabilecek kadar Usagi'ye benziyordu. Bu, Japonların da gözünden kaçmamış olmalı ki zaman geçtikçe Japonlar üzerlerindeki üşengeçliği atıp, cosplay filan da yapmadığı halde Dilara'nın resimlerini çekebilmek için sıraya girmeye başladılar. Eğer Dilara bir de cosplay yapmış olsa herhalde o gün büyük bir gürültü kopardı. Gösterilen ilgi Jay'in de dikkatini çekmiş olmalı ki Genvid sitesindeki etkinlik tanıtımında o da bundan biraz bahsetmiş.
Şimdi etkinliğe dönelim. İlk olarak etkinliğe katılım geçen seferkine göre biraz düşüktü. Bunun da önemli birkaç nedeni vardı. Etkinliğin başkanı Asagiri-san bu Ami-chan etkinliğini Ami Mizuno'nun doğum günü olan 10 Eylül tarihinde yapıp Ami'nin doğum gününü kutlamaya kararı verdiğine biraz geç kalmıştı. O yüzden yeterince önceden duyurusu yapılamamıştı. Ayrıca önceki etkinliğin üzerinden henüz fazla zaman geçmemişti. Doujinshi çizerleri yeni eserlerini hazırlamak için yeterince vakit bulamamışlardı. Ayrıca gelecek ay, başka bir grubun Sailor Moon için düzenleyeceği Halloween etkinliği olacak. Birçok kişi çok önceden planını o etkinliğe katılmak için yapmıştı. Yine de katılımcı sayısı çok da az değildi, yeterince vardı. Yabancılar açısından bakılırsa, geçen seferki etkinliğe katılan yabancılar 3 Amerikalı, 1 Türk (yani ben) ve 1 Avustralyalı idi. Bu seferkinde ise 3 Türk ve 1 Amerikalı yabancı vardı. Bu sefer Türkler olarak ezici bir üstünlüğe sahiptik
Ortam yatıştıktan sonra bizimkilerden ayrılıp cosplay yapanlara yöneldim. İlk dikkatimi çeken şey cosplay ve daha önce görmediğim birkaç yeni kişinin de olduğuydu. Bir tanesi Jupiter kostümü giymişti. Yakından tanıdığım Nyancherry-san (Neptün) ve Black Lady kostümüyle gelmiş cosplayer ile beraber sohbet ediyorlardı. Ben de sohbete katılıp Ema nickli Jupiter kostümlü cosplayerla tanıştım. Nyancherry-san, herkesin Sailor Moon Halloween etkinliğini beklediğini, ona mutlaka katılmam gerektiğini söyledi. Uzunca bir sohbetin ardından, ilk onların resimlerini çekerek resim çekme faslına başladım. Jupiter oldukça tatlıydı. Black Lady ise geçen etkinlikte Prenses Chibi-moon kostümü giymiş olan ve o etkinlikte benim de özel bir poz verdirttiğim kişiydi. Geçen seferki Prenses Chibi-moon kostümü de iyiydi ama bu seferki Black Lady kostümü inanılmaz derecede ona uymuş.
Sailor Mercury. Kendisini bu etkinlikte ilk defa gördüm.
Evet, işte günün ikinci sürprizi. Etkinlik başladıktan sonra bu 3 kız dikkatimizi çekti. Salonun bir köşesinde Sera Myu müzikallerindeki gibi dans ediyorlardı. Niye dans ediyorlar bunlar diye merak edip yanlarına gittiğimizde ilginç bir şey öğrendik. Bu üç kız, bu Aralık ayında oynayacakları bir Sera Myu hayran müzikalinin tanıtımı için gelmişler. Sera Myu'nun ne olduğunu bilmeyenler için bir bilgilendirme yapalım. Sera Myu, Japonya'da 1993 yılından 2005 yılına kadar 12 sene boyunca oynamış olan resmi Sailor Moon müzikalinin adı. Brodway müzikalleri gibi gerçek tiyatrocuların oynadığı ve her sene Japonya çapında turneye çıkmış olan bir müzikal. Daha detaylı bilgi ve örnek videolar için sayfanın yukarısında bulunan Sera Myu menüsüne tıklamanız yeterli.
Sorun şu ki bu müzikaller 2005 yılında yani geçen sene sona erdi. Ama bu kızlar ve diğer bazı Sera Myu hayranları bu müzikali yaşatmak için Yokohoma'da kendi gayri resmi Sera Myu müzikallerini düzenlemeye başlamışlar. Bunun için kendi müzikal şirketlerini kurmuşlar. Hem şirketlerini devam ettirip hem de kendi yazıp hazırladıkları Sera Myu müzikallerinde oynuyorlar. Buraya tıklayarak resmi websitelerine ulaşabilirsiniz. Ayrıca daha önceki bir gösterilerinin resimlerine buradaki linklere tıklayarak ve buraya tıklayarak ulaşabilirsiniz. Sera Myu'dan bir farkı Sera Myu'lar çocuk-yaşlı geniş bir kitleye hitap edecek şekildeydi ama bunlar sayfalarında yazdığına göre müzikallerini sadece yetişkinlere yönelik olarak hazırlıyorlarmış. Kendi fanficlerini yazarak, fanartlarını çizerek, doujinshi'lerini çizerek, cosplay yaparak, kitap yazarak Sailor Moon'u yaşatanları görmüştüm ama şirket kurarak kendi Sera Myu müzikallerini düzenleyenleri ilk defa gördüm. Sanırım Sailor Moon sevgisinin bir sınırı yok. Neyse bir aksilik çıkmazsa Aralık ayında mutlaka bu "Christmas Dance Revue Show" adlı müzikali izlemeye gideceğim.
Usagi'yi oldukça başarılı buldum. Usagi karakteri için, PGSM'deki Usagi'yi oynayan kızdan bin kat daha uygundu.
Ardından, cosplayerların resimlerini çekmeye geri döndüm. Döndüğümde fotoğraf çekmek isteyenler iki ayrı kuyruk oluşturmuşlardı. Birisi Venus, diğeri ise yukarıda resimleri olan Jupiter içindi. İkisi de geçen etkinlikte yoktu. Yeni oldukları ve ikisi de iyi olduğu için herkes fotoğraf için bu ikisine yönelip uzun iki kuyruk oluşturmuştu. Bende daha önce Jupiter'in resmini çekmiş olduğumdan Venus kuyruğuna girdim. Uzunca bir bekleyişten sonra sıra geldiğinde fırsattan istifade bol bol resmini çektim.
Artemis de gelmiş. Ama Luna ortalarda yoktu.
Mercury'ler beraber
Etkinlik sonunda cosplayer kızların toplu fotoğrafı
Daha sonra erkeklerin de katılımıyla (zaten iki tane Prof. Tomoe dışında erkek yoktu) toplu cosplayer fotoğraf çekimi. Soldaki güneş gözlüklü Prof. Tomoe, geçen etkinlikteki Mugen High üniformalı kişi.
Etkinlik sonunda ben ve Jay, anime ve manga hazine avı için Nakano'daki Mandarake'ye doğru yola çıktık. Dilara ve Nuray ise akşam Kyoto'ya doğru yola çıkacaklarından hazırlık yapıp bavullarını almak için ayrıldılar.
All photos and videos on this page were taken by Alpin on September 9-10, 2006 in Tokyo
Bu sayfadaki tüm resim ve videolar 9-10 Eylül 2006 tarihlerinde Alpin tarafından Tokyo'da çekilmiştir